Fırın Yemekleri

28 Şubat 2013 Perşembe

İzmir Köfte

İzmir Köfte

Malzemeler:
  1. Yarım kg.kıyma
  2. 5-6 adet patates
  3. 1 adet kuru sogan
  4. yeteri kadar galeta unu
  5. bir tutam maydanoz
  6. Tuz
  7. Karabiber
  8. 3-4 adet biber
  9. 2 adet domates
  10. 1 çay kaşığı kuru nane
  11. Sıvı yağ
  12. Domates ve biber salçası
Yapılışı:Kuru soğanı rendeleyip kıyma,tuz,karabiber,kuru nane,galete unu,Maydanozu yoğurup ister ızgara köfte ister uzun uzun şekil veriyoruz.Patatesleri iri dilimler şeklinde doğrayıp köfte ve patatesleri sıra sıra tepsiye diziyoruz.Üzerine sıvı yağı gezdirip fırına veriyoruz.Üzerleri kızardıktan sonra ayrı bir kapta salça ve suyu karıştırıp tuzunu ilave edip tepsiye döküyoruz.Suyunu ilave edip üzerlerine domates ve biber dilimlerini dizdikten sonra fırında pişiriyoruz.

27 Şubat 2013 Çarşamba

27.02.2013 ÇARŞAMBA

  İki gündür Antalya da çok güzel bir hava var.Artık yaz kendini göstermeye başlıyor artık.Böyle güneşli havalarda etrafım da mutluluk çanları çalıyor sanki.
  Dün eşimin doğum günüydü.Özel günleri seviyorum.Sanki o günler o kişiye aitmiş gibi geliyor.Kutlama ve tebrik aldığım zaman çok sevinirim ve sevdiklerimin de özel günlerini kutlamaya bayılırım.Kimi insanlar için önemi olmasa da eminim benim gibi düşünen çooook insan vardır.Öyle değil mi?
  Aslında ne yalan söyleyeyim hediye almayı da çok severim.Büyüklüğü veya küçüklüğü hiç önemli değil.Önemli olan sevdiğim insanlardan gelmiş olması.Beni düşündüklerini çok iyi bilsem de benim için yapılan süprizler de hayatıma daha çok mutluluk katıyor.
  Bunun yanın da sevdiklerime de hediyeler verip onların mutlu olduğunu görmek beni daha çok mutlu ediyor.Eşime hediye almak biraz zor.Her şeyi kolay kolay beğenen bir insan olmadığı için bende onu alışveriş yapmayı sevdiği yerlere götürüp ne istiyorsa kendine seçtiririyorum.Böylece hem beğendiği bir şey oluyor hem de çok mutlu oluyor.Tabi ki bende
  Dün akşam eşime çim adamlar aldım.Böyle muzip şeyleri çok severim kendisi de bilir.Hediyesini almadan önce birinin o ve birininde ben olduğumuz çim adamlarla süpriz yaptım.Hünüz sulamadık.Şirkete getirmeyi düşünüyorum.orada sularım.Ne de olsa günümüzün çoğu şirkette geçiyor.
  Geçen sene bizimkiler çok güzel bir orkide hediye etmişlerdi.Beyaz gül ve orkideler en sevdiğim çiçeklerdir.Bakabilir miyim,yerini sever mi diye çok tereddüt etmiştim ama o kadar güzel oldu ki bu sene tekrar açmaya başlıyor.Henüz tohum çıkardı umarım bir kaç gün sonra açar.Açmış halini de sizinle paylaşmak istiyorum.Çünkü çok mutlu oldum.

 


26 Şubat 2013 Salı

ZEYTİNYAĞLI YAPRAK SARMASI

  Malzemeler:
  1. 3 büyük baş kuru soğan
  2. 2 bardağa yakın pirinç
  3. Yarım kg asma yaprağı
  4. 1 tatlı kaşığı kuru nane
  5. limon tuzu
  6. Yarımşar kaşık domates ve biber salçası
  7. 2 çay bardaği zeytin yağ
  8. Yarım çay kaşığı tarçın
  9. Az miktar su(pirinçler diri kalacak kadar)
  10. Bir miktar dereotu taze nane ve maydanoz.
  11. yeteri kadar tuz.
  12. 1 çay kaşığı limon tuzu
  Yapılışı:Kuru soğanları zeytin yağında pembeleşene kadar kavuruyoruz.içine salça,nane,tarçın,pirincini ekleyip kısa bir süre kavurduktan sonra suyunu,tuzunu ve limon tuzunu koyup bir miktar pişiriyoruz.Altını kapadıktan sonra yeşilliklerini koyup demlenmeye bırakıyoruz.
  Ardından yapraklarımızı damarlı yerleri içe gelecek şekilde uzun uzun sarıyoruz.Tencerenin dibine bir kaç tane yaprak koyuyoruz.Üzerine sardığımız yaprakları dizip çok az üstüne çıkacak kadar su ekliyoruz.Kısık ateşte pişiriyoruz.Afiyet olsun:))

25 Şubat 2013 Pazartesi

Fasulye Turşu Kavurması

  Eşim Karadenizli olduğu için mi bilmiyorum ama Karadeniz yemeklerini çok seviyorum.Her ne kadar yağlı yemekleri pek sevmesen de Karadeniz in yemekleri hep tereyağlı ama bir o kadar da lezzetli.:)Sanırım damak tadıma uyan şeylere yağlı da olsa hayır diyemiyorum.Tabi ki yinede hep ölçüsünde yiyorum.
  İşte turşu kavurması.Ölçülerim göz kararı çünkü ben de öyle yapıyorum.Zaten çok da sorun olmuyor.
  Biz bu kavurmayı eşimin köylerin de yetişen dağ soğanı dedikleri bir otla yapıyoruz.Tadı biraz farklı ama çok lezzetli.Siz muhtemelen bunu bulamayabilirsiniz o zaman bol sğan da koyarak yapılabilir.Ama aynı tadı vermez üzgünüm.
  Malzemeleri:

  1. Yeteri kadar fasulye turşusu
  2. Tereyağ
  3. Eğer bulabilir dağ soğanı veya bol kuru soğan.
  Yapılışı:Tereyağını eritip soğan koyacaksanız piyazlık doğradığınız soğanları ekleyip güzelce kavurun.Dağ soğanı ile birliktede kuru soğanı kullanabilirsiniz.Ardından 2 ve ya 3'e bölünen turşuları koyup dağ soğanını da ekleyi iyice kavuruyoruz.İşte bu kadar kolay.Önemli olan malzemeleri bulabilmek.

25.06.2013 PAZARTESİ

  Bu güzel hafta başından herkese merhaba.


  Dün pazar ve tatil günümüzdü.Yoğun iş temposundan sonra tatil,dinlenmek süper geliyor.Aslında gezmeyi çok seviyoruz eşimle birlikte.Ama bir kaç aydır o kadar yoruluyorum ki (ev ve iş) bazı hafta sonları dinlenmek istiyorum.İşte bu pazar da böyle düşünüyordum ama eşimin ısrarları üzerine çıktık.İyiki de çıkmışız.
  Antalya'nın meşhur yaylalarından Geyik bayırına çıktık.Hava çok güzeldi.Sanırım 10 dakika daha çıksaydık kendimiz karların için de bulacaktık.Ama olduğumuz yerde ağaçlar bile açmaya başlıyordu.
  Tesadüf arkadaşlarımızla karşılaştık ve hep beraber güzel bir mangal keyfi yaptık.Yemekten sonra arkadaşlarla vedalaşıp Antalya ya doğru yola çıktık.Akşam da başka arkadaşlarımıza yemeğe davetli olunca erkenden gitmek yerine yol üstünde bayanların gözleme açtığı (Antalya'nın meşhurdur)bir yerde sıcacık çaylarımızı içip içimizi ısıttık.

  Saat 18:30 gibi arkadaşlarımıza gidip yemek yedik.Böylece bol yemek yiyerek bir hafta sonunu daha geçirdik.Gerçi ben öğlen pek yemediğim için akşam yemeğini keyifle yedim.Ellerine sağlık arkadaşım:))
  Bu hafta artık yediklerime dikkat etsem iyi olur çünkü biraz fazla kaçırdım sanırım.
 

23 Şubat 2013 Cumartesi

22.02.2013 CUMARTESİ

  İşte bir son çalışma günü daha geldi.Kendi işimiz bile olsa akşamın 20.00-21.00 una kadar çalışınca hafta sonu dinlenmeyi dört gözle bekliyoruz.
  Bu sabah yine kalkıp aç karna geceden sıcak suya koyduğum 2adet mürdüm eriği ve 1 adet kayısıyı ılık olarak kahvaltıdan yarım saat önce sıcağa yakın olacak şekilde içtim.Küçük yaşlarımdan itibaren bağırsak sorunu yaşadığım için son zamanlarda bunu içiyorum.Ama yaklaşık 1 ay uygulamak gerekiyor anca o zaman etkili oluyor.
  Bunu sizinle paylaşmak istedim çünkü kronik sorunu olanlar ve "her şeyi denedim sorunum çözülmedi "diyenlere bir tavsiye olsun.
  Kahvaltımızı yaptıktan sonra her sabah olduğu gibi apar topar iş yerinde aldık soluğu.Kış aylarında daha yoğun oluyoruz.Antalya da otellere iş yapanlar bilirler.Kışın bir koşturma dır sürer.

FIRINDA KURUFASULYE

Hani İstanbul da bilinen kuru fasulye yiyebileceğimiz çok meşhur yerler vardı.İşte bu kuru fasulye onlardan bile daha iyi.Aslında bu yemeği eşim çok güzel yapar.Bende dahil olmak üzere tarifini de vermez.Ama ben görebildiğim kadarıyla sizlere aktarmak istiyorum.Bu yemeğin tadı için en önemlisi fasulyenin cinsi.Boncuk Ayşe nin kuru fasulyesinden  lezzetli oluyor.Diğer çeşitleri tavsiye etmem.Bir de Trabzon ve civarında da kuru fasulyelerden.
  Unutmadan uzun süre önce döküm tencere ve ızgara aldım .Bir çok yemeğimi orada yapıyorum inanın çok lezzetli oluyor.
  MALZEMELER:
  1. Yarım kg kuru fasülye(akşamdan ıslatılmış)
  2. 2 baş kuru soğan
  3. 1çay bardağı sıvı yağ
  4. Yeteri kadar tereyağ(bol olursa o kadar güzel oluyor)
  5. Yarım kg dana kuşbaşı veya kemikli et
  YAPILIŞI:Soğanları küp küp doğrayıp döküm tenceremize koyup yağ ile birlikte pembeleşene kadar kavuruyoruz.İçine etlerimizi de ekleyip bir miktar ağzı kapalı sonra ağzı açık olarak kısık ateşte pişiriyoruz.İçine fasulyeleri de ekleyip bir miktar daha kavurduktan sonra üzerini biraz geçecek şekilde suyunu veya kemik suyunu döküyoruz.200 dereceye ayarladığımız fırınımıza atıyoruz.Fasulyeler diriliğini yavaş yavaş kaybedince kapağını açıp üzerinin biraz kızarmasını bekliyoruz.Çok sulu olmayacak yağı üste çıkacak.Özelliği suyunun yerine yağının olması ve tabi ki fasulye ile tereyağı.Biraz dinlendikten sonra servis ediyoruz.

MERCİMEK ÇORBASI

  Sanırım bu çorbayı her gün içsem asla bıkmam.Benim için çok aç olmadığım zamanlarda bir öğün yerine bile geçebilir.Ne yapayım seviyorum.

  MALZEMELER:

  1. 1,5 bardak kırmızı mercimek
  2. 1 küçük soğan
  3. Yeterli miktarda su
  4. 1 tatlı kaşığı domates salçası
  5. 1 çay kaşığı biber salçası
  6. 1çay kaşığı nane
  7. Yarım çorba kaşığı un
  8. 1 çorba kaşığı tereyağ
   YAPILIŞI:Mercimek ve suyu tencereye koyup içine küp küp soğanları doğruyoruz.Mercimekler iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz ve tuzunu ilave ediyoruz..Ayrı bir yerde yağ ve unu kokusu çıkana kadar kavuruyoruz.İçine salça ve naneyi koyup bir miktar daha kavurduktan sonra pişmiş mercimeğin için boşaltıyoruz.Mercimekler çok ezilmeyecek şekilde(ezo gelin çorbası gibi)blandr dan geçirip unların bir miktar daha pişmesi için kaynatıp servis yapıyoruz.İsterseniz üzerine tereyağı ve toz kırmızıbiber de dökebilirsiniz.

22 Şubat 2013 Cuma

22.02.2013

Yağmurlu bir Antalya sabahından merhaba:))
   Yine yağmurlu bir sabaha uyandık.Kapalı günler pek keyifli olmuyor.Hep bir yorgunluk halsizlik.Yinede tadını çıkarmaya çalışıyoruz.Bu sabah yine erkenden kalkıp güzel bir kahvaltı yaptık.eşim le birlikte çalıştığımız için beraber gidip geliyoruz.Aslında beraber çalışmak zor ama bir o kadar da keyifli oluyor.
   Dün ablamların yazdan hazırlayıp gönderdikleri tarhanayı yine ablamın tarifi üzerine sütle yaptım(ablacığımın ellerine sağlık)süper oldu.işte tarif:
    SÜTLÜ TARHANA ÇORBASI

  Malzemeler:

  1. 4-5 çorba kaşığı toz tarhana
  2. 1,5 çorba kaşığı sıvı yağ veya tereyağ(bek ikisini karıştırdım)
  3. göz kararı su(kıvamına göre)
  4. 1çay kaşığı nane
  5. 3su bardağı su
   Yapılışı:

Yağı eritip içine tarhanayı koyup kavuruyoruz.Nane,su ve sütü koyuyoruz.kaynamaya başlayınca tuzu atıp 5-10dakika pişiriyoruz.Ayrı bir yerde tereyağ ve kırmızı toz biberi yakıyoruz.Çorbayı kaselere servis edip üzerine sosunu döküyoruz.Afiyet olsun:)))

20 Şubat 2013 Çarşamba

20.02.2013

  Bütün gece yağmur yağdıktan sonra sabah güneşli bir güne merhaba dedik.

  Size bugün benimde çok sevdiğim ve muhteşem bir besin olan yoğurttan bahsetmek istiyorum.Bir çok arkadaş eminim kendisi mayalıyordur.Ben de çok uzun süredir temizliğine son derece inandığım sütçü teyzemiz den alıp mayalıyorum.Yoğurt yapımı için sütü en az 15 dakika kaynatıyorum ve soğumasına izin vermeden mayalayacağım kabına koyup sıcak durması için battaniye ile hazırladığım yerine koyuyorum.derecem ile (derecesi olmayanlar için serçe parmağı yanmayacak kadar)25 dereceye gelince 1 kutu actica ve içine 5 kg süt için 3 adet maflor koyuyorum.Battaniyeye sarıyorum çünkü üşürse bakteriler mayalanmaz.3,5 4 saat bekletip dolaba kaldırıyorum.
  Kısaca maflor u anlatayım.İçinde bol miktarda probiyotik var.Bağırsak ve sindirim sistemini düzenleyici.Bana doktor tavsiye etmişti.Daha sonra her gün içeceğime,yoğurdu mayalarken içine koymaya karar verdim.Ben çok memnun kaldım.Size de tavsiye ederim.
  Yoğurdu her öğünde yerim.Hatta kahvaltı da bile yiyebilirim.Bildiğim kadarıyla mayalanıp içeriği değişime uğradığı için sütten daha yararlı bir besin.Ben suyunu atmıyorum.en faydalı yeri.Yoğurt aldığımız yerden sürekli sulanır o suyu ben bir kavanoza biriktiririm.Zaman zaman ayran olarak ara öğün yerine bile eşimle tüketiriz.
 

19 Şubat 2013 Salı

MERHABA

  Herkeze merhaba :)

  Cesaretimi toplayıp kendime bir blog oluşturmaya karar verdim.Ne kadar sıklıkla yazabilirim bilemiyorum ama umarım güzel bir blog olur.
 Yoğun bir çalışma hayatım var ve her şeye rağmen ben de yazılarıma vakit ayırmaya çalışacağım.Kimbilir benim diğer arkadaşlarımın yazılarından faydalandığım gibi birileride benim yazılarımdan faydalanabilir.
     sevgiler.